Manuel terapi, iğne, ilaç ve girişimsel yöntemlere başvurmayan bir tedavi çeşididir. Kelime anlamı olarak elle yapılan tedavi demektir. Oldukça eski bir tedavi yöntemi olan manuel terapinin kökeni ''Hipokrat'' devrine kadar uzanır. Manuel terapi, lokomotor sistem rahatsızlıklarının eklem ve kaslara uygulanan hareketlerle giderilmesi esasına dayanan bir tedavi şeklidir. Bunun omurga rahatsızlıklarına uygulanan şekli de spinal manipulasyon adını alır.
Ülkemizde resmi bir eğitimi verilmediğinden boşluğu sınıkçıların doldurduğu, sınırlı sayıda kayropraktorün çalıştığı ve üniversitelerde eğitimi verilmeyen bu alanı batı ülkelerinde kayropraksi, osteopati ve fizyoterapi branşları doldurmakta ve bu ülkelerde omurga rahatsızlıklarının bakımında önemli bir pay almaktadır.
Bu teknikler özünde eklem bloğunu ön plana çıkartır. Bloğa neden olarak da, çeşitli nedenlerle oluşmuş kas spazmlarını, faset eklem yüzleri arasındaki ilişki bozukluğunu, kronik kötü postur nedeniyle kas ve bağlarda kısalmaları, hareketli segmentlerde ağrıya neden olan patolojiler nedeniyle bu hareketli segmenti stabilize eden kasların kontrolünü sağlayan reflekslerdeki bozulmaları gösterir.
Elle yapılan ve geleneksel hekimlerin yaptığı muayeneden çok daha ayrıntılı muayeneler ve özel testleri takiben bir blok saptanmışsa yine elle tedavi yapılır. Bu teknikler kabaca, küçük amplitudlu ufak gerdirme hareketleri olan "mobilizasyon" ve daha büyük amplitudlu ve ani "manipulasyon" hareketleridir. Mobilizasyon daha kolay ve risksiz, manipulasyon doğru yapılması şart olan ve daha zor öğrenilen, özellikle boyun bölgesinde riskli olan tekniklerdir.
Spinal manipülasyon tedavilerinin etkinliği konusunda literatürde birçok kanıt mevcuttur. Bu tedaviler deneyimli hekimler tarafından bilerek yapıldığında oldukça güvenli ve masrafsız işlemlerdir. Ayrıntılı bir muayeneden ve görüntüleme sonrası doğru endikasyon ile yapıldıklarında geleneksel muayene yöntemleri ve MR inceleme ile nedeni saptanamayan bel ağrılarında oldukça faydalı olabilmektedir.